Yunan jeolojik uzmanı, İstanbul’u sarsacak büyük bir depremi bekliyor: “Gecikme ne kadar uzarsa, Ayasofya için o kadar kötü” – GreekCityTimes.com

İstanbul’u vuracak büyük bir depremi bekleyen bir Yunan jeolog: “Gecikme ne kadar uzun olursa, Ayasofya için o kadar kötü”

Yunan jeolog Dr. Efthimios Lekkas, İstanbul’u vuracak büyük bir depremi beklediğini ve bu depremin gecikmesinin, tarihi Ayasofya için daha kötü sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Dr. Lekkas, depremin her an gerçekleşebileceğini ve İstanbul’un ciddi bir risk altında olduğunu vurguladı.

Jeolog, depremin kaçınılmaz ve ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirtti. Ayrıca, Ayasofya’nın bu deprem sırasında zarar görebileceğini ve geciken her anın bu tarihi yapı için daha fazla risk oluşturabileceğini ifade etti. Dr. Lekkas, İstanbul’un tümüyle Hazar Denizi fay hattı üzerinde yer aldığını ve bu nedenle deprem riskinin çok yüksek olduğunu belirtti.

Öte yandan, Dr. Lekkas’ın bu açıklamaları, Türk jeologların eleştirilerini de beraberinde getirdi. Türk jeologlar, İstanbul’da son 250 yılda yaşanan büyük depremlere rağmen, Dr. Lekkas’ın “yakın gelecekte büyümüş bir depremin İstanbul’u vuracağı” iddiasını sorguladılar. Türk jeologlar, bu tür tahminlerin kesinlikle yapılamayacağını ve depremin zamanını ve etkisini belirlemenin mümkün olmadığını belirttiler.

Ancak, İstanbul’un deprem riski konusunda birçok uzman ve kuruluş da endişeli. Özellikle Ayasofya gibi tarihi ve kültürel mirasları koruma konusunda hassasiyet gösteren kişiler, bu yapıların deprem riski altında olması durumunda ne gibi risklerle karşı karşıya kalabileceğini merak ediyorlar. Dr. Lekkas’ın açıklamaları, bu konuda daha fazla farkındalık oluşturabilir ve bu tarihi yapıların korunması için daha fazla çaba harcanmasını teşvik edebilir.

İstanbul’da büyük bir depremin yaşanması durumunda, şehrin ciddi zararlar görebileceği ve çok sayıda insanın hayatını kaybedebileceği belirtiliyor. Bu nedenle, şehirdeki deprem riskinin ciddiye alınması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. İstanbul’un doğal afetlere karşı savunmasız bir konumda bulunduğu gerçeği, herkesin dikkate alması gereken bir konu.

Sonuç olarak, İstanbul’u bekleyen büyük bir deprem riskine karşı dikkatli olunması ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Tarihi yapılar ve kültürel miraslar da bu risk altında olduğundan, bu konuda daha fazla farkındalık yaratılmalı ve koruma önlemleri artırılmalıdır. Dr. Lekkas’ın uyarıları, İstanbul’daki deprem riski konusunda kamuoyunu bilgilendirme açısından önemli bir rol oynayabilir.