The Aftermath of the Türkiye and Syria Earthquakes: A Health Perspective

Türkiye ve Suriye’deki Yıkıcı Depremlerin Ardından Bir Yıl: Kurtarma Çabaları – Medriva

Türkiye ve Suriye’de Şubat 2023’te meydana gelen ciddi depremler, 59.000’den fazla kişinin ölümüne ve on binlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu doğal felaketler sağlık hizmetlerini ve altyapıyı bozdu, bu da sağlık çalışanları ve gönüllülerden büyük bir sağlık müdahalesi gerektirdi. Bir yıl sonra, toparlanma çabaları devam ediyor ve bu, ülkelerin ve uluslararası topluluğun destekleyiciliğini gösteriyor.
Depremler, Richter ölçeğine göre 7.8 büyüklüğündeydi ve Türkiye’de yaklaşık üç milyon kişiyi zorla tahliye ederek binlerce evin yıkılmasına neden oldu. Suriye’de depremler, zaten zayıflamış sağlık sistemini daha da kötüleştirdi ve acil sağlık müdahalesi gerektirdi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), her iki ülkede de travma bakımı, tıbbi malzemeler, hastalık gözetimi ve ruh sağlığı hizmetleri konusunda destek sağladı. IOM, Türkiye’de 800.000 kişiye yardım malzemeleri gönderdi, 282.000 kişiye barınma, 26.800 kişiye birinci basamak sağlık hizmetleri, 17.600 kişiye ruh sağlığı hizmetleri ve danışmanlık, 500.000 kişiye temiz su ve sanitasyon desteği sağladı. Suriye’de IOM, 560.000’i aşkın yerinden edilmiş Suriyeliye barınma, 116.500 kişiye sağlık hizmetleri, 22.400 kişiye ruh sağlığı hizmetleri ve danışmanlık, 369.000 kişiye temiz su ve sanitasyon desteği sağladı.
Uzun Vadeli Kurtarma Çabaları
Uzun vadeli kurtarma çabaları uluslararası kuruluşlar ve hükümetler tarafından desteklenmektedir. ABD, Suriye ve Türkiye genelinde 242 milyon dolardan fazla can kurtaran yardım sağladı ve Türkiye’nin toparlanma çabalarına ek 1 milyon dolarlık fon sağlama taahhüdünde bulunarak yardım etmeye devam etmektedir. Türk hükümeti, yerinden edilmiş aileler için 300.000’den fazla evin yeniden inşası için devasa bir yeniden inşa çabası başlattı. Bunun sonucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklenmedik bir seçim zaferi kazanmasına yol açmıştır. Ancak toparlanma süreci kolay değildir. Suriye’de, sivil yönetim sorunları ve Esad’ın engellemesi nedeniyle yeniden inşa sürecinin daha yavaş olması beklenmektedir.
Ruhsal Sağlık Hizmetlerinin Genişlemesi
Depremin önemli sağlık sonuçlarından biri, hastalarda tespit edilen ruhsal travma belirtilerinin artmasıdır. Bu durum, her iki ülkede de ruh sağlığı hizmetlerinin genişlemesine yol açmıştır. WHO, bu hizmetleri destekleyerek, böyle felaketlerin etkilediği alanlarda ruh sağlığı desteğine olan ihtiyacı tanımıştır. Ayrıca IOM, Türkiye ve Suriye’de binlerce kişiye ruh sağlığı hizmetleri ve danışmanlık hizmeti sağlamış, felaketin ve yerinden edilmenin psikolojik etkisini kabul etmiştir.
Gelecek
Toparlanma yolculuğu henüz bitmemiş olsa da, Türkiye ve Suriye’nin, uluslararası toplumun desteklediği çabaları, yeniden inşa ve toparlanma konusundaki dirençlerini ve kararlılıklarını göstermektedir. Felaketin yıkıcı etkilerini hatırlarken, özellikle sağlık hizmetleri ve ruh sağlığı desteği açısından öğrenilen dersleri de kabul etmek önemlidir. İşte bu dersler, gelecekteki felaketlere karşı daha iyi hazırlanmamıza ve daha dirençli bir sağlık altyapısı oluşturmamıza yardımcı olacaktır.