Bu içerikte depremde ölenlerin ailelerini temsil eden avukatlar, bazı müteahhitlerin suçlamadan kaçabileceğinden endişe duyuyor, çünkü delil niteliğindeki materyallerin büyük bir bölümü, iş makineleri enkazları temizlediğinde ortadan kayboldu.
Ayrıca, inşaat ruhsatlarını onaylayan ve güvenlik denetimlerini onaylayan kamu görevlilerine yönelik soruşturmaların sadece içişleri bakanlığının onayıyla başlatılabileceği, ancak içişleri bakanlığının bu konuda sessiz kaldığı belirtiliyor.
Nebahat Paçala, eşi, kızı ve torununu kaybettiğini söyledi ve bu sırada müteahhitleri, istikrarsız zemin üzerine bina inşa etmeleri ve güvenlik kurallarını ihlal etmeleri konusunda uyardığını söyledi.
“Ellerinin altında bir dualar odası inşa ettiler. Destekleyici kolonları kestiler,” diyen 68 yaşındaki kadın, su hasarı nedeniyle apartman duvarlarının şişmeye başladığını ve müteahhitlerin uyarı yapıldığında oğlunu tehdit ettiklerini belirtti.
KAYIP DELİLLER
Ebrar sitesinde üst düzey müteahhit olan Tevfik Tepebaşı, mahkemede inşaat hakkında hiçbir şey bilmediğini savunarak suçlanmaması gerektiğini iddia etti, ancak bu iddia Türk medyasında büyük tepki gördü.
Eğer ağır ihmalle ölüme veya yaralanmaya neden olmaktan suçlu bulunursa, 22 buçuk yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir ve depremle ilgili diğer davalarda da yargılanıyor.
Bilginer Dogan, 29 yaşında, ebeveynlerini ve dokuz yaşındaki kızını kompleks binasında kaybetti. Geçen ayın duruşması öncesinde mahkemeye girerken gergindi.
“Burada Tepebaşı’nın serbest kalmasını istemiyorum,” dedi AFP’ye.
Kompleksin çöken binalarından birine ilişkin AFP’nin elde ettiği bir uzman raporu, kuralların “yeterince yerine getirilmediğini” sonucuna vardı.
Rapor, projenin denetiminden sorumlu yerel belediye yetkililerini “birincil ihmali olan taraf” olarak tanımladı.
Ancak ailelerin avukatı Omer Godeoglu, sorumlular için cezalandırmanın hafifleyebileceğini belirterek, “Herkes sevdiklerine odaklanmışken kanıtlar ortadan kaldırıldı ve enkaz erken temizlendi,” dedi.
TARTIŞMALI AF
2019’da Kahramanmaraş’ta bir mitingde, Erdoğan, binaların güvenlik standartlarına aykırı olarak dikilmesine izin veren çok tartışmalı bir imar affını övdü.
Erdoğan, bunun Türkiye’nin kronik konut sorunlarına bir çözüm olduğunu ve yalnızca Kahramanmaraş’ta 145.000 ek kişiye konutlar sunulduğunu belirtti.
Bugün, eleştirmenler bu imar muafiyetini depremin trajik ölüm sayısından sorumlu tutuyor.
“İmar affı kağıt üzerinde yasal olsa da, burada asıl soru, müteahhitlerin belediyelerin yardımıyla kâr elde etmeye çalışıp çalışmadığıdır,” dedi avukat Godeoglu.
Eski beş katlı binanın harabelerinde, Tuba Erdemoğlu, 35 yaşında, genellikle yalıtım için kullanılan köpük parçalarını gösterdi AFP’ye.
Çelik yerine bu binanın destek kolonlarında köpük kullanıldığını iddia etti.
Binanın 44 sakini öldü, aralarında Erdemoğlu’nun kız kardeşi ve ebeveynleri de vardı.
“Bu bina saniyeler içinde çöktü. Köpük kar gibi düşüyordu,” dedi Erdemoglu.
Davasında yerel konsey personelinin de dahil edilmesini istediğini ekledi ve “Ailemi öldürenleri asla affetmeyeceğim,” dedi.
