Türkiye: Court ruling for release of Can Atalay 'long overdue' - Amnesty International

Türkiye: Can Atalay’ın serbest bırakılması için mahkeme kararı ‘gecikmiş bir adalet’ – Amnesty International

Türk Anayasa Mahkemesi’nin, Mayıs ayında Türk parlamentosuna seçilen Can Atalay’ın hala devam eden tutukluluğunun haklarını ihlal ettiği yönünde verdiği karara yanıt olarak, Amnesty International’ın Avrupa, Balkanlar ve Türkiye’deki Araştırma Direktörü Dinushika Dissanayake şunları söyledi:

“Can Atalay asla hapsedilmemeliydi, bu yüzden bugün verilen karar, uzun zamandır gecikmiş olsa da çok memnuniyet verici. Ayrıca uzun zamandır bildiğimiz bir şeyi net bir şekilde onaylıyor – onun özgürlük hakkı ihlal edilmişti. Atalay şimdi derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalı.”

“Atalay, mahkum edilmelerine hiçbir suç işlenmemesine rağmen ve aşırı haksız ve siyasi motivasyonlu bir Gezi davasında hapsedilen beş kişiden biridir. O ve kalan dört kişi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin iki kez serbest bırakılması gerektiğine karar verdiği Osman Kavala, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman ve Mine Özerden derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır, onlara yapılan büyük haksızlığa son verilmelidir.”

Can Atalay, 25 Nisan 2022’den bu yana “hükümetin devrilmesine yardım etmek” suçlamasıyla gözaltında tutulmaktadır.

Arka plan

Can Atalay, 2013’teki Gezi Parkı protestoları sırasında Taksim Dayanışması ve İstanbul Mimarlar Odası’nın avukatı olarak hareket etti. Ayrıca, 2014 Soma maden faciası ve 2018 Çorlu tren kazası gibi birçok tanınmış davada aileleri temsil etti, bu davalarının cezasızlıkla mücadele etmesini sağladı. 2018 Soma maden faciasında 300’den fazla madencinin öldüğü ve 2018 Çorlu tren kazasında 24 kişinin öldüğü ve 300’den fazla kişinin yaralandığı olaylar da dahil olmak üzere birçok önemli davadaki aileleri temsil etti.

Atalay, 2023 Mayıs seçimlerinde Hatay’ın güney ilçesinden milletvekili seçildi, ancak Yargıtay temyiz başvurusunu Temmuz 2023’te reddetti.

28 Eylül’de Yargıtay, Can Atalay’ın ve diğer dört PoC’nin temyiz başvurularını reddederek hükümlerini onayladı. Atalay’ın durumunda, Yargıtay daha önceki Anayasa Mahkemesi kararlarıyla ilgili oluşturulan hukuk pratiğini reddetti. Bugünkü Anayasa Mahkemesi kararı bir kez daha bu oluşturulan hukuk pratiğini doğrulamaktadır.