Iwona Blazwick İstanbul Bienali’nden Ayrılıyor – Apollo Dergisi

Türkiye’nin en önemli kültürel etkinliklerinden biri olan İstanbul Bienali, adaylar arasından seçilen küratör Iwona Blazwick’in istifasının ardından 2025 yılına ertelenmiştir. Blazwick’i yerine, aynı zamanda danışma kurulu üyesi olan Türk küratör Defne Ayas’ın atandığı ihmal edilmiştir. Ancak, bu seçim çoğunlukla eleştirilere de neden olmuştur. Daha önce, Ayas’ın 2015 Venedik Bienali’ndeki Türk pavyonunu küratörlük etmesi sırasında, Türkiye’de yasaklı olan “Ermeni soykırımı” tabirini kullanmasına yönelik tartışma yaşanmıştı. Benzer bir tartışma sonucunda, IKSV’nin yanlış bir karar vermiş olabileceği düşünülmektedir. Bundan sonra, IKSV yöneticilerinin, danışma kurulu tarafından öne sürülen 3 aday arasından birini seçmesi gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, V&A Dundee’nin maliyetlerinin artması ve gelirde bir düşüş yaşanması nedeniyle yıllık büyük sergi sayısını 2’den 1’e indirmesi gerekmektedir. V&A Dundee, kurulduğu 2018 yılından bu yana personel sayısında büyük bir azalma yaşanmıştır. Ancak, İskoç Hükümeti tartışmalı muzdarip müzelerin maddi durumları için ek bir finansman sağlasa da, National Portre ve Modern Müzeleri’nin yöneticileri henüz dengeli bir bütçe oluşturmada zorlanmaktalar.

Ayrıca, New York’ta Sikkema Jenkins & Co. galerisinin kurucu ortağı Brent Sikkema´nın Brezilya’da öldürüldüğü bildirilmiştir. Sikkema, eserleri ile tanınan Kara Walker, Arturo Herrera, Tony Feher ve Jeffrey Gibson gibi sanatçıların galeriden temsilcisiydi. Polisler, evinin soyulduğunu iddia eden bir Küba vatandaşını, Brent Sikkema cinayetiyle bağlantılı olarak tutuklamışlardır.

Ayrıca, artık kişisel nedenlerden ötürü Phillips müzayede evinin CEO’su olarak ayrılan Stephen Brooks’un yerine geçici süreliğine Ed Dolman gelmiştir. Müzayede şirketi, önceki yılın müzayede satışlarında yüzde 15’lik bir düşüş yaşamıştır. Phillips, Brooks’un “kişisel nedenlerle” istifa ettiğini belirtmiştir.

Son olarak, sahte eserleri çıkartan FBI baskınından sonra, Orlando Sanat Müzesi ağır bir mali baskı altındadır. Müze, iç soruşturmanın sonuçlarını açıklamamak gibi şeffaflık eksikliği nedeniyle eleştirilmiştir. Bu durum, mali sermayenin neredeyse tükenmesi ve ciddi borçlanmalar ile sonuçlanmıştır. Müze başkanı ciddi bir finansal kriz ile karşı karşıya kalındığını belirtmiştir.

Bu haberlerin ortak noktası, kültürel kurumların mali sıkıntıya düşme durumudur. Bu haberler, sanat ve kültür dünyası için somut adımlar atmamız gerekliliğini göstermektedir. Bu yüzden, hem Türkiye’deki bienal organizasyonları hem de uluslararası sanat kurumları için daha profesyonel ve dikkatli bir yönetim gereklidir.