İstanbul mahkemesi, tutuklu iş insanı ve hayırsever Osman Kavala için yapılan üçüncü kez yeniden yargılama talebini reddetti. Kavala, 2017 yılında tutuklandı ve 2013 yılı yazında İstanbul’da Gezi Parkı protestoları sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetini devirmeye çalışmakla suçlanarak 2022 yılında müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemenin kararı oy birliğiyle alındı ve bir gün önce hakim heyeti değişmişti, bu durum iş adamının yeniden yargılanma olasılıkları konusunda umut verici bulundu.
Daha önceki hakim heyeti Kavala’nın yeniden yargılama talebini iki kez reddetmişti. İş adamı, mahkemenin son kararına itiraz hakkına sahiptir. Gezi Parkı davası, Erdoğan’ın eleştirmenlerini cezalandırmayı ve hükümete karşı yeniden protesto başlatabilecek diğer kişilere gözdağı vermeyi amaçlayan siyasi bir davayı temsil etmektedir.
Kavala’nın avukatlarından Hilal Zengin, 3 Mayıs tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir yeniden yargılama talebi daha iletip, Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesinin Kavala aleyhindeki eski suçlamaları hükümsüz kıldığını savundu. Kavala, geçen hafta avukatları aracılığıyla internet sitesinden yayınladığı yazılı bir açıklamada yeniden yargılama talebinde bulundu ve haksız yere suçlandığı, kanıt olmaksızın hüküm giydiği ve masum insanların yıllarca hapis yattığı durumların tekrar yargılanması gerektiğini belirtti.
Kavala’nın cezaevindeki durumu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel arasında nadir bir yüz yüze görüşmenin ardından tartışmalara yol açtı. 2 Mayıs’taki görüşmenin ardından yayımlanan bir basın açıklamasında Özel, Kavala’nın durumunu Cumhurbaşkanı ile görüştüğünü belirtti. Kavala’nın durumunu, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin ilk defa 47 yılda en önde çıkan parti olmasıyla da ilişkilendirilebilir. Erdoğan’ın AKP’si ise 22 yıl sonra ilk defa ikinci sırada yer alarak seçimlerden çıktı. CHP’nin seçim başarısı, Erdoğan’ın AKP’si tarafından göz ardı edilen Kavala’nın tutukluluğu gibi konularda daha fazla güç sağlamıştır.
2019 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından Kavala’nın tutuklanmasının keyfi ve siyasi olduğuna ve onu insan hakları savunucusu olarak susturmayı amaçlayan “başka bir neden” olduğuna dair bir karar verilmişti. 2019 tarihli kararın uygulanmaması nedeniyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Şubat 2022’de Türkiye’ye karşı bir ihlal prosedürü başlatmıştır. Olası yaptırımlar arasında Avrupa ülkelerinin Kavala’nın tutuklanmasına karışan kişiler hakkında soruşturma başlatması ve Türkiye’nin Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ndeki (AKPM) oy hakkını kaybetmesi bulunmaktadır.