Erdoğan condemns 'global inaction over Gaza massacre' - Hurriyet Daily News

Erdoğan Gazze Katliamı Konusundaki Küresel İhmalı Kınadı – Hürriyet Daily News

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devam eden Gazze çatışmasına müdahale etmeyen büyük dünya güçlerini eleştirdi ve İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları karşısında “utanç verici bir çaresizlik” olarak nitelendirdi. 20 Aralık’taki Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nın yıllık kültür ve sanat ödülleri töreninde yaptığı konuşmada Erdoğan, İsrail ve Filistinli militan grubu Hamas arasındaki savaşın önlenmesi için gereken yeteneklere sahip ulusların hareketsizliği üzerine hayal kırıklığını dile getirdi.

“Her alanda, politikadan edebiyata kadar, yapabilenlerin istemediği, bilenlerin yapmadığı ve yapanların da bilmediği garip bir tablo ile karşı karşıyayız”

Erdoğan, İsrail’in Filistin’e yönelik “katliama dayalı acımasız saldırıları” olarak nitelendirdiği durumu vurgulayarak, güçlü ulusların “insanlık için bir utanç” olan Gazze’deki acil duruma karşı pasif kaldıklarına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, umut ettiğini ifade ederek, yeni yılın “ezilenler için adaleti ve yaralarının iyileşmesini getireceğini” ifade etti.

Ödül töreni, çeşitli alanlardaki katkıları tanımış ve ödül alanlar arasında Süleyman Uludağ, Ali Birinci, Emel Sayın, İlhami Atalay, Hasan Aycın, Sami Şekeroğlu, Refik Anadol, Sinan Genim ve Nazan Bekiroğlu bulunmaktadır.

Yaşayan sanatçıları onurlandırmanın yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı şair Attila İlhan, şarkıcı Barış Manço, tarihçi İsmail Hakkı Uzunçarşılı, oyuncu ve yönetmen Muhsin Ertuğrul ve yazar Samiha Ayverdi gibi Türk kültürünün önde gelen figürlerine de sadakat ödülleri verdi.

Erdoğan, kültürel ve sanatsal toplumun Türkiye’ye katkılarını övdü. Cumhurbaşkanı ayrıca, Türkiye’deki ayrımcı toplumsal mühendislikleri kınayarak, kültürel ve sanatsal gelişim için daha kapsayıcı ve liyakat temelli bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı.

“Çok sayıda bölgede, mimariden edebiyata kadar her alanda zenginlikleri üzerine titreyen ülkeleri görüyoruz. Ülkemizde ise, ulusal birikimlerimiz, geriliğin işaretleri olarak yıkılmış ve küçük düşürülmüştür” diyerek dar ve grupçu yaklaşımlardan ayrılınmasını ve daha çoklu, kapsayıcı, özgürlükçü ve liyakat temelli bir kültürel stratejiye ihtiyaç olduğunu savundu.

“Tüm ülke değerlerini dar bakış açılarına sıkışmadan kucaklamaya çalışıyoruz” dedi. “Düşüncelerine bakılmaksızın herkesin kültür ve sanat alanında kendini ifade etmek isteyen herkes için yol açtık. Yüzyıllardır yaşayan değerleri değişim yoluyla canlı tutmanın mümkün olduğunu göstermeye çalıştık.” dedi.