Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Çinli otomobil üreticisi Chery’e Türkiye’ye yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Kacır, Çin’in en büyük otomobil ihracatçısı olan Chery’nin üretim tesislerini ziyaret ettiğini ve 21 Aralık tarihinde X, eski adıyla Twitter’da bu konuyla ilgili paylaşımda bulundu. Kacır, “Geçen ay 250.000 araç üreten bu markayı ülkemize yatırım yapmaları için davet ettim. Türkiye’yi elektrikli araç üretim üssü haline getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Çin’in otomotiv endüstrisinin üretim merkezlerinden biri olan Anhui eyaletini ziyareti sırasında yerel yetkililerle, Türkiye’nin yatırımcılara sunabileceği fırsatları konuştuğunu ifade etti. Türkiye’nin elektrikli araç (EV) pazarı hızla büyürken, Çinli şirketler araç satışlarındaki paylarını artırıyor.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Çin’den ithal edilen yolcu araçları Ocak-Kasım döneminde 51.000’i aşarak Türk pazarında %6’lık bir paya ulaştı. Bu araçların çoğu (35.000’den fazla) Çin markası Chery’e ait benzinli motorlu araçlardı, geri kalan 15.000 araç ise Çin’den ithal edilen elektrikli araçlardı. Ayrıca Kacır’ın Türk Sanayi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Çinli mevkidaşları olan Bilim ve Teknoloji Bakanı Yin Hejun ve Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Jin Zhuanglong ile Pekin’de bir araya geldiği kaydedildi.
Açıklamaya göre, özellikle elektrikli araçlar ve pil yatırımları konularında ikili işbirliğini görüştüler. Türk Sanayi Bakanlığı, Çinli şirketlerin Türkiye’ye yatırım yapmaları için çabalarken, bu tür işbirliklerine önem verdiğini vurguladı. Türkiye’nin elektrikli araç sektöründe Çinli şirketlerle yapılan bu işbirliğinin ülke ekonomisi ve istihdamı için olumlu sonuçlar doğurması beklenmektedir.
Bu ziyaret, Türk ve Çinli yetkililer arasındaki karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi ve ekonomik işbirliğinin artırılması için bir fırsat sunmaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin elektrikli araç pazarının büyümesi ve üretim üssü olma hedefi doğrultusunda Çin’in bu alandaki tecrübesinden faydalanarak, Türkiye’nin otomotiv endüstrisini geliştirmesi ve küresel rekabetçi bir konuma gelmesi açısından da önemli bir adımdır.
